YARIM ASIRDAN FAZLA FEDERASYON TEMELLİ BİR ÇÖZÜM İÇİN SÜRDÜRÜLEN MÜZAKERELERDEN BUGÜNE KADAR SONUÇ ALINAMAMIŞTIR. RUM HALKI RUM YÖNETİMİNİN YÖNLENDİRMESİ İLE ANNAN PLANI’NA HAYIR DEMİŞ VE FEDERASYON İÇİN BÜYÜK FIRSAT KAYBEDİLMİŞTİR. GÜNEY KIBRIS RUM YÖNETİMİ EN SON CRANS MONTANA’DA ,AKINCI’NIN DEYİMİYLE ‘ÇÖZÜME ÇOK YAKLAŞILDIĞI’ KONFERANSIN ÇÖKMESİNE NEDEN OLMUŞ VE AKINCI’NIN ‘NESLİMİN SON DENEMESİ ‘ DEDİĞİ FEDERASYON ÇÖZÜM HEDEFİ BİRKEZ DAHA BAŞARISIZLIKLA SONUÇLANMIŞTIR.
ÇÖZÜMSÜZLÜĞÜN EN BÜYÜK NEDENİ RUM TARAFININ KIBRIS TÜRK HALKINI SİYASİ EŞİTİ OLARAK GÖRMEMESİ VE EGEMENLİĞİ PAYLAŞMAK İSTEMEMESİNDENDİR. RUM’A GÖRE ÇÖZÜM ,KIBRIS TÜRK HALKININ KURDUĞU DEVLETİNDEN,KKTC’DEN VAZGEÇEREK, BİR RUM DEVLETİNE DÖNÜŞTÜRÜLEN ÜNİTER YAPIDAKİ ‘KIBRIS CUMHURİYETİ’NE’ YAMALANMASI,AZINLIK HAKLARI İLE YETİNMEYİ KABUL ETMESİYLE GERÇEKLEŞECEKTİR.
RUM YÖNETİMİ LİDERİ ANASTASİADİS BU HEDEFE ULAŞMAK İÇİN KIBRIS TÜRK HALKININ SİYASİ EŞİTLİĞİNİ, KARAR ALMADA ETKİN KATILIMINI VE DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIĞI KABUL ETMEYECEĞİNİ DEFALARCA AÇIKLAMIŞTIR.
CB AKINCI RUM TARAFINI FEDERASYONA İKNA ETMEK İÇİN 1960’TA ELDE ETTİĞİMİZ KAZANIMLARIMIZDAN İNANILMAZ TAVİZLER VERMİŞ, SİYASİ EŞİTLİĞİMİZİ SULANDIRARAK İÇİNİ BOŞALTMIŞTIR. ANASTASİADİS KARAR ALMADA TEK BİR TÜRKÜN EVET ŞARTINI DAHİ KABUL ETMEMİŞ, TÜRK TARAFININ SİYASİ EŞİTLİK TALEBİNİN EŞİTSİZLİĞE NEDEN OLACAĞINI, DEVLETİN İŞLEVSELLİĞİNİ YİTİRECEĞİNİ ÖNE SÜREREK REDDETMİŞTİR.
RUM TARAFI FEDERASYON İSTEMEDİĞİNİ ,ÜNİTER YAPIDAKİ KIBRIS CUMHURİYETİ’NİN DEVAMINDAN YANA OLDUĞUNU, BİZİM ANLADIĞIMIZ ANLAMDA SİYASİ EŞİTLİĞİMİZİ REDDETTİĞİNİ DEFALARCA AÇIKLAMASINA RAĞMEN AKINCI KENDİ KAFASINA GÖRE TAKILMAKTA,RÜYA GÖRMEKTA,FEDERASYON BAĞIMLILIĞI NEDENİYLE SAĞLIKLI DÜŞÜNEMEMEKTEDİR...
AKINCI KENDİ KENDİNE GELİN GÜVEY !
Rum tarafının federasyondan anladığı, “söz konusu olan, üniter Rum devletinin (anayasal değişiklik ile) federasyona dönüşmesidir” ve “üniter devlet sadece yönetsel amaçlarla ilçelere ayrılan, basit, egemen bir devlettir”. Rum tarafı federasyon derken eyaleti, Kıbrıs Türk tarafı ise iki devletin oluşturacağı yeni devleti kastetmektedir. Sadece bu yaklaşım ve görüş açısı bile Kıbrıs Türklerinin yıllardır kabul ettiği “iki kesimli, iki toplumlu federasyon” modeline ters ve var olan gerçekleri ret eden bir yaklaşımdır. CB Akıncı bu durumu bilmesine rağmen hala daha federasyonda ısrar ederek Kıbrıs Türkünün geleceğini ipotek altına almakta, iki devlete dayalı çözümün önünü kesmekte,KKTC’nin tanınmasını engellemektedir.
Anastasiadis Siyasi Eşitlik konusunda kelime oyunlarına başvurarak adeta Türk tarafıyla alay edercesine “siyasi eşitliği tanıdıklarını ve kabul ettiklerini, reddettikleri şeyin ise siyasi eşitsizlik olduğunu”defalarca yinelemiştir. Anastasiadis, “Türkiye’nin (Kıbrıslı Türkler aracılığıyla) her konuda, bütün kurumlarda, bakanlar kurulunda ve başka yerlerde olumlu oya ilişkin isteğinin, esasında veto hakkından başka bir şey olmadığını”ileri sürmüştür.
Anastasiadis; “Bir diğer ifadeyle, nüfusça daha az olan eşit devlet (çoğunluklardan ve azınlıklardan bahsetmiyorum!!!, istedikleri haktan söz ediyorum), yani yüzde 21,5 yüzde 78,5’in kaderini belirleyemez. Diğer toplumun kaderini belirlemek için siyasi eşitlik isteyemezsin çünkü belirleyici rolü, veto hakkına sahip olacak olan oynayacak. Bu kadar aşırı imtiyazlara ilişkin bir talep varken, bir devlet nasıl ayakta durabilecek, nasıl yaşayabilecek?”diyerek Akıncı’nın sulandırdığı, içini boşalttığı Siyasi Eşitliği dahi kabul etmediğini, resmen reddettiğini defalarca vurgulamıştır.
AKINCI Rum tarafının 53 yıldır kabul etmediği, etmeyeceği federal bir yapı konusunda ısrar etmekte kendi kendine gelin güvey olmakta, Rumla hayal ettiği TANGO ve SİRTAKİ’yi kendi kendiyle oynamaktadır. Kıbrıs Türk Halkı bu oyunu 11 Ekim’de bozacaktır…