KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in dün yaptıkları açıklamalar taraflar arasında bir birine zıt görüşlere sahip olduklarını, Cenevre’de herhangi bir olumlu sonucun alınmasının imkansızlığını bir kez daha gözler önüne serdi. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in herşeye rağmen KKTC’nin tanınmasını engellemek için Cenevre’de  ‘ortak zemin’ arayışlarına kapıyı kapatmayarak taraflara yeni bir süreç önermesi bekleniyor.

Birleşmiş Milletler’in, iyi niyet misyonunun tükendiğini, müzakere süreçlerinin başarısızlıkla sonuçlandığını ilan etmek yerine, sonuç alınması mümkün olmayan yeni açılımlarla, zamanı boşa harcayacak Güven Yaratıcı Önlemler’le KKTC’nin ve Kıbrıs Türk halkının önünü tıkamayı sürdüreceği anlaşılıyor.

BM Genel Sekreteri Guterres’in Kişisel Temsilcisi Anna Maria Holguin raporunda ve Genel Sekreter bizzat kendi açıklamalarında taraflar arasında ‘ortak zemin’ olmadığı tespitini yapmış olmalarına ve 10 Şubat’ta adaya gelen BM Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo’ya Liderler taban tabana zıt duruşlarını net bir şekilde aktarmış iken, tarafları Cenevre’de genişletilmiş bir toplantıda buluşturmanın statükonun devamını sağlamaktan başka hedefi olmadığı netleşiyor.

ONLARCA PLANI VE EN SON ANNAN PLANI’NI RUMLAR REDDETTİ.. MONT PELERİN, NEW YORK,CRANS MONTANA VE CENEVRE’DE GERÇEKLEŞEN ZİRVELERDEN,YARIM ASIRDAN FAZLA  SÜREN MÜZAKERELERDEN RUMLARIN ADAYI YUNAN YAPMA HEDEFİ NEDENİYLE SONUÇ ALINAMADI… RUMLA KONUŞACAK NE KALDI? TARAFSIZLIĞINI VE İŞLEVSELLİĞİNİ ÇOKTAN YİTİRMİŞ BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİN PRANGALARINDAN KURTULMAMIZ ŞART!

61 YILDIR EMPERYALİST DESTEKLİ RUM-YUNAN İKİLİSİNİN VE BM’NİN ESİRİ OLDUK

ANAVATAN TÜRKİYE BU MASKARALIĞI SONLANDIRMALI, KKTC’NİN BİR AN ÖNCE TANINMASINA ODAKLANILMALIDIR

       YETER ARTIK!

ERSİN TATAR: “YAPICI OLARAK ÇÖZÜME YÖNELİK ADIM ATILACAKSA KIBRIS TÜRK HALKININ EGEMEN EŞİTLİĞİ VE EŞİT ULUSLARARASI STATÜSÜNÜN KABUL EDİLMESİ GEREKİYOR”

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Anavatan Türkiye’nin tam destek verdiği yeni vizyonu temelinde, Kıbrıs konusunda, sahadaki gerçekleri yansıtan, iki tarafın da meşru hak ve çıkarlarını koruyan adil bir çözümün, ancak egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü zemininde iki Devletin işbirliğiyle mümkün olabileceğini defaatle vurgulamaktadır. Bu çerçevede, Kıbrıs Türk Halkının özden gelen haklarının teyidi ve temel insan haklarının tesisi, bölgesel istikrar ve adada sürdürülebilir bir uzlaşı için de elzemdir.

Bu doğrultuda, uluslararası toplumun, Kıbrıs Türk Halkının haklı beklentilerini dikkate alan, Ada’daki iki taraf arasında gerçek bir denge gözeten ve iki Halkın da iradesini esas alan yeni bir uzlaşı yaklaşımını benimsemesi gerekmektedir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Anavatan Türkiye’nin tam ve sarsılmaz desteğiyle, yeni vizyonumu ortaya koyduğum ilk günkü aynı kararlılıkla, özden gelen haklarımızın tesisine yönelik olarak, Kıbrıs Türk Halkının haklarını korumaya ve uluslararası toplum nezdinde hak ettiği statüyü kazanmasını sağlama mücadelesine yılmadan devam edecektir.”

NİKOS HRİSTODULİDİS: “AMACIMIZ TEKTİR: MÜZAKERELERİ CRANS-MONTANA'DA KALDIĞI YERDEN DEVAM ETTİRMEK.”

GKRY lideri Nikos Hristodulidis dün yaptığı açıklamada, 17 ve 18 Mart tarihlerinde Cenevre'de gerçekleştirilecek genişletilmiş toplantıya atıfta bulunarak, “üzerinde mutabık kalınan çerçevenin dışında başka bir çözüm şeklini tartışmayacağız” dedi.

Cenevre'deki genişletilmiş toplantıya ilişkin bir soru üzerine Hristodulidis şu yanıtı verdi: “BM Genel Sekreterinden mektubu aldım, Cenevre'ye gittiğimiz zaman olumlu bir sonuç elde etmek için hazırlık yapıyoruz. Amacımız tektir: Crans-Montana'da kesintiye uğrayan müzakereleri, üzerinde mutabık kalınan çerçeve temelinde kaldığı yerden devam ettirmek. Başka bir şeyi görüşmemiz söz konusu değildir….Başka bir çözüm şeklini ya da işgali güçlendirmeyi ya da Kıbrıs sorununa başka bir çözüm şekli için altyapı oluşturmayı amaçlayan herhangi bir hamle ya da önlemi tartışmayacağız.”