Anavatan Türkiye’nin dost ve kardeş olarak bildiği bazı devletlerin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile işbirliği ve dayanışma içerisinde olurken KKTC’yi dışlamasına Türkiye ve KKTC’den tepki var.

Bölgemizde her geçen gün gücüne güç katan, dünyada sözü geçen Anavatan Türkiye’nin yakın ilişkiler içerisinde olduğu Filistin, Katar, Suriye ile Türk Devletleri Teşkilatı(TDT) üyesi Kazakistan ve Özbekistan’ın Rum Yönetimi ile yakınlaşması Ankara’ya dost ve kardeş ‘kazığı’ olarak değerlendirilirken, KKTC’ye de ‘hançer’ benzetmesine neden oldu.

Türkiye yıllardır Filistin davasına sahip çıkarken Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın Rum-Yunan ikilisi ile sürdürdüğü yakın ilişkiler ve Kıbrıs konusunda Rum Yönetimi’ne verdiği destek ‘hainlik’ olarak nitelendiriliyor.

Türkiye ile Katar’ın siyasi ve ekonomik ilişkileri son yıllarda en parlak günlerini yaşarken Suudi Arabistan’ın başını çektiği Körfez ülkelerinin bu ülkeye uyguladığı yaptırım sonrasında Türkiye Katar’a asker göndererek bu ülkenin bağımsızlığını korumaya almıştı. Türkiye , Mehmetçiğimizle Katar’ın toprak bütünlüğüne sahip çıkarken, Katar’ın Rum Yönetimi’nin tek taraflı ilan ettiği münhasır ekonomik bölgede doğal gaz çıkarılması projesinde aktif rol oynaması ve Güney Kıbrıs’ta önemli yatırımlara imza atması iki yüzlülük ve ihanet olarak görülüyor.

DOST VE KARDEŞ ÜLKELERİN ‘İHANETİNE’ HAZIRLIKLI MIYIZ?!

Geçtiğimiz günlerde Yeni Suriye Yönetimi Lideri Ahmed El Şara’nın GKRY Dışişleri Bakanı Konstantinos Kombos’u  Şam’da kabul ederek Güney Kıbrıs’la ilişkiye geçmesi, Suriye’de eli kanlı Esad rejiminin yıkılmasına, ülkenin bölünmesinin önlenmesine ve terörden arındırılarak barış ve huzurun tesis edilmesine katkı koyan, ülkedeki savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyelilere yıllardır sahip çıkan Türkiye’ye ‘vefasızlık’ değil de nedir? 

Bardağı taşıran son kardeş kazığı ise Kazakistan’dan geldi.TDT üyesi Kazakistan’ın 2023 yılında Astana’da gerçekleşen 10.TDT Liderler Zirvesi’ne gözlemci üye KKTC’yi davet etmemesinin şoku henüz aşılamamışken, Kazakistan’ın nispet yapar gibi Güney Kıbrıs’ta Büyükelçilik açarak, Rum tezlerine destek vermesi bu nasıl Türk kardeşliği/dayanışması sorusunu gündeme getirdi. Kazakistan’ın Güney Kıbrıs’a atadığı yeni Büyükelçisi Nikolay Zhumakanov’un Hristodulidis’e güven mektubunu sunduktan sonra yaptığı açıklamada Türkiye’yi ‘işgalci’ diye suçlamasını hazmetmek mümkün müdür?

Hatırlanacağı üzere Özbekistan’ın başkenti Semerkant’ta 11 Kasım 2022’de gerçekleşen 9. Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’nde KKTC’ye gözlemci statüsü verilmesi ertesinde Dışişleri Bakanı Vladimir Norov yaptığı açıklamada “Zirve sonucunda KKTC konusunda ayrı bir karar imzalanmadı. Özbekistan, özellikle devlet egemenliği, bağımsızlık ve toprak bütünlüğü konularında uluslararası hukuk normlarına sıkı sıkıya bağlıdır. Kuzey Kıbrıs’ın bağımsız bir devlet olarak tanınması söz konusu değil” diye konuşması hayal kırıklığı yaratmıştı.

(Konu ile ilgili detay ve yorum Hüseyin Macit Yusuf’un köşe yazısında)