HASİPOĞLU: “Kovid-19 ile mücadelede, KKTC herhangi bir vaka görülmeme oranında birinci, Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde ölüm oranının nüfusa göre en az olduğu ilk beş ülke içerisinde yer almaktadır.”
KKTC Meclisinin Avrupa Parlamentosu heyet uyesi ve Meclisin Hukuk, Siyasi İşler ve Dış İlişkiler Komite Başkanı UBP Gazi Mağusa Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, Koronavirüs mücadelesinde KKTC’nin Avrupa’nın ilk beşi içerisinde olduğunu ifade etti.
“Dünya Sağlık Örgütü bizi de kayıt altına almak durumundadır. Halk olarak vermiş olduğumuz mücadele ve başarılı sonuçlarımız, DSÖ kayıtlarında olmak durumundadır. Ayrı bir devlet olmamız sebebiyle DSÖ üye olabilmemiz için bir mektup gönderdim.”
Virüs ilk nasıl tesbit edildi?
Kuzey Kıbrıs”ta ilk virüs tesbiti, Martın ilk haftasında yurt dışından gelen turist kafilesi ile belirlendi. Aralarında bir çok Avrupa ülkesinden yabancıların da bulunduğu 800 kişilik kafile, ilk günden itibaren karantinaya alındı. Devletimiz kendi vatandaşından önce hiçbir para talep etmeden bu yabancı turistlerin bakımını yaptı. Maalesef yaşlı 2 Alman turist hayatını kaybettik, geri kalan 798”i tedavi edilip, sağlıklı bir şekilde ülkelerine geri gönderildiler. Bu yabancı turistlerin devletimize gönderdikleri videoları ve mektupları bize en güzel teşekkür olmuştur.
Koronavirus ile mücadelede Nasıl Başarılı oldunuz?
Hükümetin aldığı erken tedbirlere ilaveten, sosyal medyanın çok etkili olduğunu söylemeliyim. Sağlık bakanlığı önceleri cok eleştirildi, ancak daha sonra vatandaş ile güzel bir işbirliği oldu.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen, hükümetimizin almış olduğu erken ve doğru adımlar, vatandaşımızın Sağlık Bakanlığının koyduğu kurallara uyması bizi bu olumlu sonuçlara götürdü. Aslında Kıbrıs Türk halkı, bu savaşı önce sahada kazandı, bulaşan vatandaşımız kimlerle görüştüyse hemen isimleri tesbit edildi, temas eden o kişilerde kendi iradeleri ile karantiya girdiler ve bu ortak mücadele sonucu şimdi başarılı bir korona geçmişimiz var. Yani bu mücadeleyi önce sahada, sonra hastanede kazandık.
Dünya Sağlık Örgütü bizi de kayıt altına almak durumundadır. Halk olarak vermiş olduğumuz mücadele ve başarılı sonuçlarımız, DSÖ kayıtlarında olmak durumundadır. Sağlığın siyaseti olmaz. DSÖ anayasasında BM üyesi olmayan devletlerin de üye olabildiğini biliyorum. Ayrı bir devlet olmamız sebebiyle DSÖ üye olabilmemiz için bir mektup gönderdim. Henüz yanıt almadım. Bu başarı öykümüz DSÖ kayıtları açısından önem arzedeceğini düşünüyorum.
AB size verdiği sözleri tutuyor mu?
Bildiğiniz üzere, 2004 yılında adanın birleşmesi için yapılan referandumda Kıbrıs Rum tarafı hayır, biz evet dememize rağmen, güney Kıbrıs sanki tüm adayı temsil edermiş gibi AB üyesi yapıldı. AB”nin ilk hatası 2004 referandumu ile başladı. O tarihten bu yana Kıbrıslı Türkler üvey evlat muamelesi görmektedirler. Ulkemize direk uçak seferleri yapılamamakta, AB söz vermesine ve tüzük hazırlamasına rağmen, Kıbrıslı Türklere doğrudan ticaret uygulamasını başlatmamaktadır.
AB Kıbrıslı Türklere daha adil davranmalı. Güney Kıbrıs”a 700 milyon Euroluk malzeme yardımından bahsedilirken, bize verilmesi planlanan katkı 5 milyon Euro! Bu oranın hiç adil olmadığını söylemeliyim.
Bundan sonrası için düşünceleriniz nelerdir?
Haksız bir şekilde İzolasyonlar altında olan bir ülkeyiz. Ancak bu izole durumumuz bize Korona ile mücadelede bir başarı öyküsü yarattı. Şimdi bu krizi fırsata döndürmek durumundayız. Koronavirüs sertifikalı turistik tesisler ve mülk pazarlama sistemi yaratmayı planlıyoruz. Şimdiden bir çok yabancının Kuzey Kıbrısa tatile gelmek veya ev almak için talepler almaktayız. Artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak, hayatımız ve ülkelerin ekonomik istikrarı korona ile mücadeledeki başarısına göre belirlenecek. Şu an maskesiz sokağa çıkmak yasak. Mayıs başı itibariyle kademeli olarak işyerlerini açmayı planlıyoruz.
Bu zor dönemde bir de 175 Suriyeli Mülteciyi ülkemizde misafir ediyoruz. Sığınma amacıyla Güney Kıbrıs”a giden, ancak Güney Kıbrıs askeri botlarının silah doğrultması sonucu yakıtları biterek adanın kuzeyine gelen Suriyeli mültecileri barındırmaya devam ediyoruz. Sadece idare değil, halkımız da kendi boğazından keserek yiyecek ve gıda yardımı yapmaya devam etmektedir.
Kısacası BM üyesi olmasak dahi, bir ülkenin devlet olabilmesi konusundaki tüm koşullara sahibiz ve Kovid-19 ile mücedeleyi de bir çok tanınmış ülkeden daha başarılı bir şekilde yönettik. Ülkemizin dünyada hakkettiği yeri alma zamanıdır.
Ulkelerin verilerini anlık paylaşan https://www.worldometers.info/coronavirus/ sitesindeki bilgilerden kıyas yapılarak yaptığım çalışmaya göre, Avrupa Birliği ülkeleri içerisinde ölüm oranının nüfusa göre en az olduğu ilk beş ülke içerisinde yer almaktadır. Dokuz gün boyunca hernagi bir pozitif vaka görülmemesi noktasında ise, KKTC ipi göğüslemiştir.
ÜLKE : ÖLÜM SAYISI : ÖLÜM ORANI (Yüzbin Nüfus Oranına göre)
Slovakya 18 0.33
Letonya 13 0.72
Malta 4 1
KKTC 4 1.3
Güney Kıbrıs 17 1.8