EL-SEN AYLARDIR SABOTAJ YAPTI MI,YAPMADI MI? TAKDİR HALKIN…
Başbakan Ünal Üstel’in sık kesilen elektrik kesintilerinin önüne geçmek için devreye girmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nin de Türkiye Elektrik Üretim Anonim Şirketi’nden (EUAŞ) ekibi adaya getirmesi meyvelerini verdi.
TEKNECİK'TE SEKİZ NUMARALI JENERATÖR DEVREDE!
ARKADA DEVAM
EL-SEN AYLARDIR SABOTAJ YAPTI MI,YAPMADI MI? TAKDİR HALKIN…
Başbakan Ünal Üstel’in sık kesilen elektrik kesintilerinin önüne geçmek için devreye girmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nin de Türkiye Elektrik Üretim Anonim Şirketi’nden (EUAŞ) ekibi adaya getirmesi meyvelerini verdi.
TEKNECİK'TE SEKİZ NUMARALI JENERATÖR DEVREDE!
Başbakan Ünal Üstel’in ve Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nin Teknecik Elektrik Santrali’ndeki arızaları gidermek için devreye girmesi sonrası 8 numaralı jeneratör devreye girdi.
Teknecik Elektrik Santrali’nde arızalı olan sekiz numaralı jeneratör devreye alındı.
Başbakan Ünal Üstel’in sık kesilen elektrik kesintilerinin önüne geçmek için devreye girmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçiliği’nin de Türkiye Elektrik Üretim Anonim Şirketi’nden (EUAŞ) ekibi adaya getirmesi meyvelerini verdi.
Teknecik Elektrik Santrali’nden uzun süredir devre dışı kalan 8 numaralı jeneratör dün itibariyle devreye girdi.
Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği, 8 numaralı jeneratörle birlikte EUAŞ tarafından 25 MW üretim kapasitesindeki santralın daha KKTC’ye gönderilmesinin kararlaştırıldığını bildirmişti.
“ENGELLEMELER, KARMAŞIK BİR DURUM YARATMAKTADIR”
Ünal Üstel, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
“Rum Yönetimi’nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne geçen turistlere yönelik uyguladığı engellemeler, uluslararası hukukun seyahat özgürlüğü ve devletlerin egemenlik hakları açısından karmaşık bir durum yaratmaktadır.
Bu tür uygulamalar, iki halk arasındaki gerilimi artırarak ayrımcılığa yol açmakta ve seyahat özgürlüğü gibi uluslararası hukukta korunması gereken hakları ihlal etmektedir.Rum Yönetimi, bu engellemelerle Kıbrıs sorununun çözümüne katkı sağlamak yerine, çözümden uzak bir tutum sergilemektedir.Başlı başına, insan hak ve özgürlükleri ile bağdaşmayan, düşmanca düşüncenin tezahürü bu uygulamayı şiddetle kınıyorum.
Rum Yönetimi’nin, 1963 Yılı’ndan beridir Kıbrıs Türk Halkı’na yönelik uyguladığı sindirme siyasetini bu vesileyle reddediyorum.Kıbrıs Adası üzerinde iki halkın arasında komşuluk ilişkilerini zedeleyen, iki halk arasında işbirliği olasılığını bir kez daha berhava eden Rum Yönetimi’ni akıl yoluna davet ediyorum.
Rum Yönetimi bilmelidir ki, ekonomik kuşatma ve sindirme politikalarına Kıbrıs Türk Halkı asla izin vermeyecektir. Her fırsatta, Kıbrıs’ta çözüm istediğini söyleyen Rum Yönetimi’nin aklı ile bir uzlaşıya varmak mümkün olmayacaktır”