AB-ABD-İNGİLTERE İSTEDİ DİYE GÜÇLÜ TÜRKİYE KIBRIS’TA GERİ ADIM ATMAMALI. ZAMAN RUMLA MASAYA OTURMA, CENEVRE’LERDE, NEW YORK’LARDA HAYBEYE ZAMAN KAYBETME ZAMANI DEĞİLDİR…
Anavatan Türkiye, en üst düzeyde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 77.,78. ve en son geçtiğimiz yıl 79. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda KKTC’nin tanınması çağrısı yapmışken, TBMM’nin tanınma tezkeresi ve MGK’nın bu yönde alınmış kararları ortadayken ve en önemlisi Kıbrıs’ta taraflar arasında ORTAK ZEMİN, işbirliği ve herhangi bir yakınlaşma yok iken, KKTC’nin egemen eşitliğinin ve uluslararası eşit statüsünün teyit edilmesinin en gerçekçi yol olduğunun, federasyon çözüm modelinin ise tamamen terkedildiğinin defalarca açıklandığı bir dönemde KKTC’nin tanınmasını sulandıracak, şimdiden hiçbir olumlu sonuç alınamayacağı belli olan yeni görüşmelere, beyhude süreçlere olur verilmesi kabul edilemez.
Rum tarafıyla bırakınız ortak zemini, yeni kapıların açılmasıyla ilgili ve diğer başka konularda işbirliği olanağı mümkün değilken, Rum’un düşmanca silahlanması sürerken, dostlar alış verişte görsün misali, Kıbrıs’taki statükonun devamına hizmet eden Cenevre’de yeni bir zirveye katılmak boşuna zaman harcamaktan başka birşey değildir.
Tarafsızlığını ve işlevselliğini çoktan yitirmiş Birleşmiş Milletlerin prangalarından kurtulmamız, BM’den iyi niyet misyonunun başarısızlığını ilan etmesini talep etmemiz şarttır.
Statükonun devamı Kıbrıs Türk halkını ve KKTC’yi mağdur etmektedir; KKTC’nin tanınması hedefimizin sulandırılmasına asla izin verilmemelidir..